Akören Köyü

Safranbolu Akören Köyü Web Sitesi
Akören Köyü’a hoş geldiniz. Oturum Aç | Üye Ol | Yardım
in ARA

Albüm

Cami Önü Çeşmesi

10 Toplam Fotoğraf
Son Güncelleme Tarihi 27.01.2009

Bu Galeri

Bakkal (Yusuf Amca)

33 Toplam Fotoğraf
Son Güncelleme Tarihi 27.08.2010

İstatistikler

Mesajı Gönderen: admin
Bakıldı: 4517
Yorumlar: 4
Değerlendirme: 0 Oylar
Derecelendirme

Bu Galeri

Caminin iç görünümü

( Toplam 33 Mesaj ) 33 Sayfadan 15 -   « Birinci ... < Onceki 13 14 15 16 17 Sonraki > ... sonuncu »
 
Caminin i&#231; g&#246;r&#252;n&#252;m&#252;
View Sizes View Details
    Hiçbir EXIF verisi bulunmamaktadır.

Caminin iç görünümü
Gön : Fatih Demirkaya


Cami

Köyün sosyal hayatında caminin önemli rolü vardır. Cami sadece bir ibadet mahalli olarak değil, köyün ölüsü ile dirisi ile her zaman ilgili bir müessesedir. Köyün imamı köy muhtarı ile birlikte köyün sadık bekçileridir.  Köyün nerdeyse tamamen boşaldığı mevsimlerde de onlar köydedir. (Eskiden köy imamının maaşı köy bütçesinden ödenirdi.) Köy imamı son zamanlarda köyün santral memurluğunu da yapmıştır. Eskiden misafir de karşılardı. Köylü sıra ile hocaya ve muhtemel misafire her gün üç öğün, beşli büyük sefer tası ile yemek götürürdü. Hoca nöbeti gelecek aile birkaç gün önceden tedbirini alır (et tedariki, tavuk kesme gibi) en iyi yemekleri sunmaya çalışırdı. Çok kerede köy odasına ya jandarma yahut ilçe memurlarından biri yahut başka köylerden bir Tanrı misafiri gelirdi. İmamın Ramazanda, bayramlarda, Cuma günleri hiçbir şekilde izin talebi kabul edilmezdi.

Akveren köyünde kahve, kahveye gitme âdeti yoktur. Camiden çıkan cemaatin erkeklerinden isteyenler cami bitişiğindeki şadırvanda (üstü kapalı, ortada su fışkırtan yuvarlak, alt çevresinde abdest almak için musluklar olan, yüksekçe bir havuz, onu çevreleyen daire şeklinde oturacak yerleri olan mekân) otururlar, sohbet ederler. Sohbet konuları eskiden, harbi kim kazanacak (İkinci Cihan Harbi) tahminleri ile başlar, İstiklal Harbine ait hatıralara dönüşürdü). Çok partili hayata geçişten sonra konuşmalar siyasî ağırlıklı olmaya başladı.

Köy camisinde mevlüt okutmak, bir ibadet olmak yanında, köylünün erkek-kadın, çoluk çocuk bir araya geldiği ve hoşlandığı bir olaydır. Köyün hali vakti yerinde olanları, özellikle köyün kalabalık olduğu yaz aylarında ve tercihen yatsı namazından sonra (herkes tarlasından, bağından, çayından döndükten sonra) mevlüt okuturlar. Mevlüt okutan, Safranbolu’dan 200-250 adet somun ekmeği, şerbet için şerbet şekeri, gül suyu, mevlüt şekeri (200-250 külah) getirir. Mevlüdü köy imamı yanında, varsa misafir hoca ve köyün sesi güzel hafızlarından gönüllü katılanlar okur. Genelde mevlüt okuyanlardan köy imamına, varsa misafir hocaya şenbelik bir para verilir. Diğerleri para kabul etmezler. Mevlüt okunurken cemaate önce gül suyu dolaştırılır. Bir süre sonra şerbet dağıtılır. Daha sonra ekmek (somun) yahut şeker dağıtılır. Son yıllarda daha çok şeker dağıtılır olmuştur. Biz çocuklar eskiden hergün yufka yemekten bıktığımız için somun ekmeğini şekere tercih ederdik. Akşam yemeğini yiyip camiye tok karına gittiğimiz halde, mevlütte dağıtılan somunu eve gelene kadar yolda yerdik.

Köy camisinin bir fonksiyonu da cenaze kaldırmadadır. Köyde bir ölüm vaki olunca ilk iş sellah (sela) verilerek köylünün haberdar edilmesidir. Bunu öğle veya ikindi namazı sonrası defnedecek şekilde, cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, cami önündeki musalla taşına koyulması izler. Erkek cenazeyi imam, kadın cenazeyi başta “Ebe kız” (babaannem) olmak üzere bazı kadınlar yıkar, kefenler. Köyde herkesin sağ iken alıp sandığında sakladığı kefeni, defin için bir miktar parası bulunur. Hazırlanmış tabuta konmuş cenazeyi erkekler evden alıp camiye, namazı kılındıktan sonra mezarlığa götürür. Kadınlar evde kalır. Ağlamalar, bağırıp çağırmalar evde olur. Kadınların camiye ve mezarlığa gelme âdeti yoktur. Cenaze arkasından fazla ağlayıp bağırma çağırmanın mevtânın ruhunu rahatsız edeceğine inanılır

Kabirler doğu-batı istikametinde açılır. Cenaze yüzü güneye dönük olarak kabre koyulur. Talkın (telkin) verme, cemaat kabirden uzaklaştıktan sonra başlar. Definden 52 gün sonra (cenazenin etinin kemiğinden ayrıldığı zamandır denir) mevtâ için mevlüt okutulur.

Prof.Dr.Halil İbrahim Atay tarafından yazılmıştır.
Tümünü okumak için kitabı indirin

Comments

 

kubra Dediki :

çok   güzel bir  köy  fıstık

ben de  akverenliyim

bu köydenim

19:02 on Ekim 10, 2007
 

kübra Dediki :

ben  gine  aynı  kişiyim  çok  güzel  havası  yeter

okulun  bahçesi de  var  orada   çocuklar  oynuyor

19:04 on Ekim 10, 2007
 

sena Dediki :

slm arkadaşlar bende akören köyündenim yazları oraya gidiyoruz ve köyümü çok sewiyorum rast gele bu siteyi bulduk köyümüz çok iidir ve cennet gibi yerdir:D

19:06 on Ekim 10, 2007
 

çiğdem Dediki :

çok güzel biyerisi cami de öyle harika ve süper ötesiii ben burcu çiğdem

13:25 on Aralık 5, 2008
(Zorunlu) 
(İsteğe Bağlı)
(Zorunlu) 
Gönder
Çalıştıran: Community Server (Personal Edition), Quickmax.net