Akören Köyü

Safranbolu Akören Köyü Web Sitesi
Akören Köyü’a hoş geldiniz. Oturum Aç | Üye Ol | Yardım
in ARA

Okuyun...

Son Mesajınız 10-22-2008, 18:10 Sesim tarafından gönderildi. 1 yanıt.
Mesajları Sırala: Önceki Sonraki
  •  08-04-2008, 23:42 1233

    Bir sitede okuduğum bir hikayeyi paylaşmak istedim. Okuduktan sonra ders alınabileceğini düşündüm...

    Bugün, şu anda yaptıklarımızın yarınlarımız üzerinde yoğun etkisi vardır.

                                                                                           Alexandra Stoddard

     

    Yirmi üç yaşındaki Chad'in yaşantısı daha yeni başlıyordu. Yakışıklı ve popülerdi. Okulun maraton koşucusu ve güreş takımının en iyi sporcusuydu. Her görünüşteki kız tarafından beğeniliyordu. Chad ile tanışan herhangi birinin onu sevmemesi olanaksızdı. Kocaman bir gülümsemesi vardı. Bunu hemen karşısındaki kişiye de bulaştırırdı. Sevimli bir espri anlayışı vardı ve tüm bunlardan daha önemli olan, ihtiyaç içindeki bir arkadaşına yardımcı olmak için elindeki her şeyi bırakıp hemen yardıma koşmasıydı.

    Aynı zamanda iki işte birden çalıştığından bu işlere yetişebilmek için kendisine bir motosiklet almıştı, iki işte birden çalışmasının daha iyi bir apartman dairesi almasına ve belki de bir arabayla yeni mobilyalar edinmesine yardımcı olacağını düşünüyordu. Bir gece ikinci işine yetişmeye çalışırken, sigortası olmayan sarhoş bir sürücü ona hızla çarparak motorsikletinin parçalanmasına ve Chad'in bir bacağının kötü bir biçimde yaralanmasına neden oldu. Yirmi üç yaşında yaşamı sona ermiş gibiydi.

    Chad bacağını birarada tutmaya çalışan çubuklara bakarak geçen işkence dolu yedi ay boyunca hastanede yattı. Bacağındaki bazı kemikler kaza yerinde kalmıştı ve Chad bacağını kesilmekten kurtaracak ameliyatların birinden çıkıp diğerine giriyordu. Arkadaşları Chad'e kan bulmak için kampanya başlatmışlardı ve çalıştığı işyerlerindeki patronları bir gün gelip de Chad geri döner diye onun işini açık tutuyorlardı.

    Ancak bir gün doktorlar ona bacağını kurtaramayacaklarını açıkladıklarında Chad korkunç bir umutsuzluğa kapıldı. Tek bir bacakla yaşamını nasıl sürdürebilirdi? Tek bacağından ötürü kadınlara karşı tepki duyar ve her zaman hayalini kurduğu mutlu aileyi kuramazsa ne olurdu? Neredeyse üç odalı bir evin maliyeti kadar tutan hastane faturalarını nasıl ödeyecekti?

    Chad'in bacağının kesilmesi için enfeksiyonun geçmesi bekleniyordu ve bizim yaptığımız ya da söylediğimiz hiçbir şey onun düştüğü derin depresyondan çıkması için bir yarar sağlamıyordu. Böyle bir ameliyattan sonra kurtulmayı istemezse ameliyat olmasının ne önemi vardı?

    Bir gece, işten bir arkadaşımın kocasını Chad'i ziyarete götürdüm. Gene nasıl tek ayak üzerinde sektiği ve zıpladığı konusunda şakalar yapıyordu.

    Chad öfkeden deliye dönmüştü. "Nasıl olur da benim bacağım kesilecekken yanımda bu türlü espriler yapmaya cesaret edersiniz?" diye bağırdı.

    Gene omuzunu silkeledi. Daha sonra eğilerek kendi protez bacağını çözdü ve Chad'in yatağının üzerine fırlattı. O sırada onları yalnız bırakmam gerektiğini düşünerek odadan çıktım.

    Bir saat sonra döndüğümde, Gene gitmişti ve Chad'in yeşil gözlerine parlaklık geri gelmişti.

    "Onun öyküsünü bir duymalıydın," dedi. "Gece geç bir saatte otoyolda patlayan lâstiğini tamir etmek için durmuş. Tam arabanın arkasından yedek lâstiği çıkarmak için bagaj kapağını açarken sarhoş ve sigortasız bir sürücünün kullandığı bir araba saatte altmış beş mil hızla ona doğru gelip arka farlardan arabaya hızla çarpmış. Gene son anda zıplayabildiği kadar yukarı zıplamayı başarmış ancak bacaklarından biri dizinden kopmuş. Diğer ayağı da öylesine kötü yaralanmış ki neredeyse onu da kesmek zorunda kalacaklarmış. Sarhoş sürücünün sigortası yokmuş ve Gene karısıyla üç çocuğuna bakmak zorundaymış. Ben de burada oturmuş tüm dertlerin bana verildiğini düşünüyorum! Gene şu anda San Diego spor merkezinin yöneticiliğini yapıyormuş ve bana da ameliyat olup protezle yürümeye başlar başlamaz en sevdiğim rock grubunun konserine en önden bilet ayarlamaya söz verdi." Bu sırada bakışları yumuşadı. "Gene bana başkalarına verecek şeyleri olanların bir şekilde daima daha fazlasını aldıklarını söyledi. Benim geleceğimle ilgili endişe duymamamı önerdi. Bir şekilde her şey yoluna girecek. O bana asıl önemli olanın asla vazgeçmemek olduğunu söyledi."

    Dört ay sonra, Chad işine geri dönmüştü. Sekerek yürüyor olmasından ötürü biraz rahatsızlık duyuyordu. Her iş gününün sonunda yorgunluktan bayılacak hale geliyordu ve yeni protezi hâlâ yumuşak olan ameliyat yerinde hiç bitmeyen su toplamalarına neden oluyordu. Ancak Gene'in ona söyledikleri her an ku-lağındaydı. "Sahte bacağı" ile bisiklete binmeyi öğrendi, hayatında ilk kez eğersiz bir ata bindi, okyanusta yüzdü ve hiç kimsenin onu göremeyeceği saatlerde okulun futbol sahasında yavaş yavaş koşma ve atlama egzersizleri yapıyordu.

    İşine başladıktan bir ay sonra, tüm cesaretini toplayıp yeni işe başlamış hoş bir kıza çıkma teklif etti. Teklifi kabul edildiği zaman çok şaşırdı. O sırada bilmiyordu ancak bu teklifi daha sonra eşi ve üç çocuğunun annesi olacak kişiye yapmıştı. Jane, Chad'in kaç bacağı olduğundan daha çok kocaman yüreğiyle ilgileniyordu.

    Chad'i en çok yoran düşünce ise finansal olarak "iki bacağının üzerinde" nasıl duracağıydı. Ödemesi gereken hastane faturaları otuz yılda bitmezdi. Bu gidişle bir ev ya da araba sahibi olması olanaksızdı. Gene'in sözlerini hatırlıyor ve ayda iki kez ne biriktirdiyse hastaneye ödüyordu.

    Jane'le tanışmasından kısa bir süre sonra hastaneden bir doktor onu aradı. Genellikle onu hastaneye yeni yatırılmış ve bacağı kesilecek bir hastaya moral vermesi için çağırırlardı. Chad böyle durumlarda ne denli yorgun ya da acı içinde olursa olsun, günün ya da gecenin hangi saati olursa olsun, elindeki işi bırakır, yardım isteyen bu kişiyi rahatlatmak için hastaneye koşardı. Ancak bu sefer gelen telefon bambaşkaydı.

    Doktor sözlerine "Chad," diye başladı. "Bacağını kesmeden önce deneysel bazı çalışmaları yapmamıza izin verdiğin için bir çok kişi senin durumunu yakından öğrendi. Seni, adının açıklanmasını istemeyen bir kişinin tüm hastane faturalarını ödediğini bildirmek için arıyorum."

    Gene haklıydı. Sahip olduklarını başkalarıyla paylaşan insanlar daima daha fazlasını geri alırlar.

     

                                                                                                                                                  Anita Grimm


     

    Kaynakça: Tavuk Suyuna Çorba 6'ıncı Porsiyon

     

    Haa okuduğum yeri merak ederseniz: www.denizce.com

     

     

     

     

     

     

     

     

  •  10-22-2008, 18:10 1288 Cevap 1233

    Cevap : Okuyun...

    Merhabalar..

    İnsanlar birbirlerine dileklerinin en başında sağlıklı yaşam gelir.Doğacak bebekler için eli ayağı düzgün,hayırlı evlat olsun en büyük dileğimizdir.Ama zaman insanlara ne getirir,ne götürür bunu bilemeyiz.Bazı insanlar doğuştan şanssız,özürlü doğar,bazı insanlar ise bir kaza sonucu özürlü olabiliyorlar.Biz buna kader diyoruz.Belki de bu kelimenin ardına sığınıyoruz. Günümüzde öyle acı olaylar oluyor ki yolda gidiyorsunuz bir gaspcı canınıza kast edebiliyor, küçücük çocuklar kötü emellere kurban olabiliyor,bu bir kader diye düşünüyorum ..peki alkollü araba kullanarak hem kendi hem karşısındakinin canına mal olan kazalar sadece alkollü değil tabi ki süratli ,kurallara uymayan insanlar o kadar çok ki bu kader mi? hayır diyorum dikkatsizlik,sonra derin düşündüğüm de ,Allah'a inanıyorum herşeyin ondan geldiğine ömür bittiğinde birşeylerin vesile olacağına..veya yaşamımızın bir bölümünü özürlü yaşayacağımıza...

    Doğuştan veya bir kaza sonucu özürlü olan insanlar için yaşam tabiki zordur.Görüyoruz duyuyoruz yürüme engelli bir insan yarışlara katılabiliyor,veya elleri üzerinde yürüyebiliyor,elleri kolları engelli biri ayak parmaklarının arasına kalem sıkıştırarak yazabiliyor,fırça ile resim yapabiliyor,duyma ve konuşma engelli insanlar meramını anlatabiliyor.Görme engelli ikiz kardeşlerden biri hukuk fakültesini birincilikle diğeri ikincilikle bitiriyorlar,kitap yazıyorlar bununla da yetinmiyorlar konservatuara giriyorlar mezun oluyorlar şimdi albüm için çalışmalar yapıyorlar Bu ikiz kardeşleri bir yarışma programında izledim hayran kaldım.Bir anımı anlatmak istedim yıllar önce Şişli de yürüyorum caddenin karşısında görme engelli biri karşıya geçmek istiyor üstü başı biraz kirli caddeya biraz iniyor kaldırımdan araba sesinden geri çekiliyor zaten çok yoğun bir caddedir inanın sadece millet bakıyor..Sokakta etrafıma çok dikkat ederim o nedenle onu farkettim hemen caddenin karşısına geçtim koluna girdim trafiği de yavaşlattım ve ona yardımcı oldum .Bizler halimize şükrederek onlara yardımcı olalım.Engelli olmak ayıp değil kimse neden ben dememeli herkesin başına gelebilir..İnsanlar nefes alabiliyor sevdikleriyle birlikte yaşayabiliyorlarsa bütün engelleri aşarlar diye düşünüyorum. Tabii ki zor bir yaşam..Engelli olmak hiçbir şekilde başarıya engel değil..Beterin beteri var sözünü asla unutmayalım..Ya AKIL olmazsa...

     

RSS haberlerini XML olarak görüntüle
Çalıştıran: Community Server (Personal Edition), Quickmax.net